1 - Her kim ( borçlu ) fakire mühlet verir, yahut borcundan bir miktarını indrirse Allah Teala onu Arşınn görlgeinden başka hiç bir gölgenin blunmadığı kyamet gününde arşının gölgesi altında gölgelendirir.
Tirmizi
2 - Kimi, kıyamet gününün sıkıntılarından Allah Teala’nın kurtarması sevindirecekse ( alacağını sonraya bırakarak ) borçluya nefes aldırsın, yahut borcundan bir kısmını indirsin.
Müslim
3 - Satarken, alırken ve borcunu isterken kolaylık gösteren kimseye Allah rahmet etsin.
Buhari
4 - Bir adam alacağını istemek üzere Nebi s.a.v. ‘e geldi. Alacağını isterken Resulullah’a karşı sert davrandı. Bunun üzerine Ashab-ı Kiram, ona haddini bildirmek istedilerse de Resullulah ( müdahale ederek ):
- “İlişmeyin ona! Hak sahibi için söz hakkı vardır.” buyurdu. Sonra da:
- “Ona devesi yaşta bir deve veriniz.” diye emretti. Ashab:
- “Ya Resülullah ( o yaşta deve ) bulamıyoruz, ancak onun devesinin yaşından daha değerli yaştadeve bulabiliyoruz.” dediler. Resulüllah:
- “Onu veriniz. Çünkü sizin hayırlınız borcunu en güzel ödeyeninizdir.” buyurdular.
Buhari, Müslim
5 - Cabir r.a. anlatıyor:
Nebi s.a.v. kendisinden bir deve satın alır ( ve Bilal-i Habeşi’ye ) devenin ücretini tartıp vermesini ve bir miktar da üzerine ilave etmesini, buyurur
Enes ibni Malik radıyallahu anh anlatıyor:
Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin Adba adında bir devesi vardı. Adba yarışta birinciliği kolay kolay başkasına bırakmazdı. Bir gün binek devesine binmiş bir bedevi geldi ve yarışta Adba’yı geçti. Bu durum Müslümanlara pek ağır geldi. Resul-i Ekrem’e (s.a.v.)
- “Başka bir deve Adba’yı geçti” diye dertlendiler. Yüzlerine bakıp da ashabını görünce Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:
- “Dünyada yükselen bir şeyi alçaltmak, Allah’ın değişmez kanunudur.“
Bir kişi Resul-i Ekrem (sav)’e:
- “Ya Resulallah, hangi namazın derecesi daha yüksektir?”
Resul-i Ekrem:
- “Devamlı surette tam bir huşu ile kılınan namazdır” buyurdu.
Adam:
- “Hangi sadakanın derecesi daha yüksektir?” diye sordu.
Resul-i Ekrem:
- “Darlıkta, az şeyden yapılan infak” buyurmuştur.
Adam:
- “Mü’minlerin imanca en olgunu hangisidir?” diye sordu.
Resul-i Ekrem:
- “Ahlakça en güzel olandır” buyurdu. (Taberani Evsat)
Kardeşini güler yüzle karşılaman, kendi kovandan kardeşinin kabına su vermen de birer maruftur.,¬a¿
Tirmizi, Hz. Cabir den rivayet etti kutub-ı sıtte, 2. Cilt
Mümin kişi, diğer mümine karşı duvar gibidir, birbirlerini takviye ederler.,¬a¿
(Nesai kutub-ı sıtte, 2. Cilt , Sf. 374)
Size vermekte olduğu nimetlerinden ötürü Allah’ı sevin, beni de Allah beni sevdiği için seviniz.
Tirmizi; Huccetü’l İslam İmam Gazali, İhya’u Ulum’id-din, 4. cilt, çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.594
Allah uğrunda birbirine muhabbet eden kimseler, O nun gölgesinden başka gölge olmayan günde, O unu Arş-ı Alasının gölgesindedirler. Kendilerine nurdan kürsüler kurulur. Onların Rableri ile olan meclislerine, Peygamberler, sıddıklar ve şehidler bie imrenirler.
(Hz. Muaz İbni Cebel r.a.) Ramuz El-Hadis s.233
“Mümin kendisi için sevdiğini kardeşi için de arzular.”
Buhari ve Müslim; Huccetü’l İslam İmam Gazali, İhya’u Ulum’id-din, 3. cilt, çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 152
“Hediyeleşin, birbirinizi sevin. Birbirinize yiyecek hediye edin. Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder.”
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.239
“Ziyaretleşin, hediyeleşin. çünkü ziyaret sevgiyi perçinler, hediye de kalpteki kötü duyguları söker atar.”
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.239
“Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Allah’ın kulları kardeşler olunuz.”
Buhari ve Müslim; Huccetü’l İslam İmam Gazali, İhya’u Ulum’id-din, 3. cilt, çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 315
“Sizden önceki toplumların derdi size de bulaştı: Haset ve kin. Kin beslemek kökten kazıyan şeydir. Allah’a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın.”
Tirmizi; Huccetü’l İslam İmam Gazali, İhya’u Ulum’id-din, 3. cilt, çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 425
Mü minler birbirlerine muhabbetli ve hayırlıdır, evleri ve bedenleri ayrı olsa da. Facirler ise birbirlerini aldatıcıdırlar. Evleri ve bedenleri toplu olsa da. Ve birbirleriyle mücadele ederler.
(Hz. Enes r.a.) Ramuz El-Hadis s.233
Merhamet edin, merhamet olunasınız. Af edin, af olunasınız. Yazık, laf ebesi olanlara. Yazık günahlarına bilerek devam edip, istiğfar etmeyenlere.
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 70/10
Kolaylaştırın, güçleştirmeyin. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Birbirinizle iyi geçinin, ihtilafa düşmeyin.
Hz. Said İbni Ebu Berde; G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 510/5
Allah yoluna birbirlerini sevenler, arşın gölgesinden başka gölge olmayan o günde, arşın gölgesindedirler. Nurdan münberler üzerinde. Onların mekanlarına Nebiler ve Sıddıklar gıbta ederler.
(Hz. Muaz r.a.) Ramuz El-Hadis s.233
Allah yolunda muhabbet edenler, Arşı Ala etrafında yakuttan kürsüler üzerinde olurlar.
(Hz. Ebu Eyyub r.a) Ramuz El-Hadis s.233
“Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik yap. Aleyhine de olsa hakkı söyle.”
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 317
“Fakirleri seviniz ve onlara yakın olunuz. Siz onları severseniz, Allah da sizi sever. Siz onlara yakın olursanız, Allah da size yakın olur. Siz onları giydirirseniz, Allah da sizi giydirir. Siz onları yedirirseniz, Allah da sizi yedirir. Siz cömert olunuz ki, Allah Teala da size karşı cömert olsun.”
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 17/15
“Zulümden kaçının. Zira zulüm, kıyamet günü karanlıklar olacaktır. Cimrilikten de kaçının, zira cimrilik, sizden öncekileri helak etmiş, onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramlarını helal addetmeye sevk etmiştir.”
Muslim, Birr 56; Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 357
Mü min alicenaptır ve kerimdir (Hüsnü zannı sebebile aldanır). Facir ise hilekardır.
(Hz. Ebu Hüreyre r.a.) Ramuz El-Hadis s.230
Mü min her halinde hayır üzerindedir. Ruhu, Allah Azze ve Celleye hamd eder olduğu halde, iki yanı arasında kabzolunur.
(Hz.İbni Abbas r.a.) Ramuz El-Hadis s.230
Mü min omuzları yumuşak kimsedir (iyi geçimlidir). O din kardeşine rahatlık verir. Münafık ise uzak durur. Ve kardeşine sıkıntı verir. Mü min selam vermekte atılgandır. Münafık ise bakar ki 0nce kendisine versinler.
(Hz. Enes r.a.) Ramuz El-Hadis s.230
Maruf (iyilik) cennet kapılarındandır. Ve fena ölümü defeder. İyilik ismi gibi iyidir. Ve dünyada iyilik adamı olan ahirette de iyilik ehli olur.
(Hz.İbni şihab r.a.) Ramuz El-Hadis s.236
“Ey insanlar dikkat ediniz! Rabbiniz tektir. Arabın, Arab olmayana, Arab olmayanın Arab’a, siyahın kırmızıya, kırmızının siyaha, takvadan öte, hiçbir üstünlüğü yoktur. şüphesiz Allah Teala katında en üstününüz, Allah Teala’dan en çok korkanınızdır
İki haslet vardır ki bir mü’minde asla beraber bulunmazlar: Cimrilik ve kötü ahlak.
Hadis-i şerif
Allah bir topluluk hakkında hayır dilerse, alimlerini (aydınların) çoğaltır, cahillerini azaltır. öyle ki, alim konuştuğunda kendisini destekleyen pek çok kimse bulur. Cahil konuştuğunda ise, sözü bastırılır. Allah bir topluluk hakkında şer (kötü son) dilerse, cahillerini çoğaltır, alimlerini azaltır. öyle ki, cahil konuşsa kendisini destekleyen birçok kimse bulur, alim konuşursa sözü bastırılır.
Hadis-i şerif
Allah kuluna bir nimet verdiğinde kul elhamdulillah derse, bu şükür ve hamd, o nimetten daha hayırlı olur.
Hadis-i şerif
İnsanlar arasında ara bozma niyeti ile laf götürüp getirmek, insanlara hakaret etmek ve sövmek, kendi ırkını üstün görüp başka milletleri aşağı görmek… İşte bu 3 davranış, cehennemdedir. Bunlar, bir mü minin ahlakında yer alamaz.
Hadis-i şerif
Kur anı okuyan ve ezberleyenlere hürmet edin. Onlara hürmet eden, bana hürmet etmiş olur.
Hadis-i şerif
Allah, Cehennemde cezası en hafif olanlardan birine şöyle der: Eğer yer yüzündeki her imkan (güç ve servet) senin elinde olsaydı, bu cezadan kurtulmak için, verir miydin? O kişi hiç tereddütsüz: verirdim, der. Allah şu açıklamayı yapar: Sen dünyada yaşarken, ben senden bu dediğimden daha kolayını, yani bana inanmanı ve hiçbir şeyi ortak koşmamanı istedim. Ama sen ise bana ortak koşmakta direttin.
Hadis-i şerif
Mü min mü minin kardeşidir. Hiçbir şekilde ona olan hayırlılığını (faydalı tavsiyelerini) elden bırakmaz.
Hadis-i şerif
Din kardeşine gelen bir dert ve kötülükten dolayı sakın sevinme. Sonra Allah, onu rahmetiyle kuşatır da, seni imtihan eder (aynı derdi senin başına verir).
Hadis-i şerif
Nikah benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimle amel etmezse benden değildir. Evleniniz! Zira ben, diğer ümmetlere karşı siz(in çokluğunuz) ile iftihar edeceğim. Kimin maddi imkanı varsa hemen evlensin. Kim maddi imkan bulamazsa (nafile) oruç tutsun. çünkü oruç, onun için şehveti kırıcıdır.